İlişkilerde Sevgi ve Tutku Süreklilik Gösterebilmelidir!
Sevilen kişiye yılın sadece bir günü özelmiş gibi davranılmasının 14 Şubat’ın anlamını biraz da olsa yitirmesine sebep olduğunu belirten Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği (TERAPİDER) yaptığı açıklamada; “Her insanın yılda bir kez dahi olsa kendini özel hissetmek istemesi son derece doğal bir durum. İnsanlar, bu özel günde yaşadıkları romantik duyguların etkisiyle hem güne özel ritüelleri gerçekleştirmek, hem de keyif alacakları, eğlenceli bir deneyim yaşamak istiyorlar. Ne acıdır ki günden güne üretmeden tüketmeyi alışkanlık haline getiren toplumumuzda, 14 Şubat’ı kutlarken sevmeyi, sevilmeyi, aşık olmayı, evliliği ya da aile olmayı tam anlamıyla beceremediğimiz de bir gerçek. Maalesef hala 21. yüzyılın Türkiye’sinde töre veya namus cinayeti, aile içi şiddet, cinsel şiddet ve istismar, kadınlarımızın hor görülmesi, dövülmesi, kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesi gibi asla kabul edilemez ve hoş görülemez olaylar yaşanıyor. Oysa mutlu, huzurlu ve ruh sağlığı yerinde nesiller yetiştirmek için ilişkilerde öyle bir sevgi ve tutku bulunmalı ki sadece 14 Şubat’a özgü olmamalı, her gün yaşanmalı. Romantizm ve erotizmin dansının sürebilmesinin yolunun sadece hediyeler ve lüks restoranlar için çok para harcamaktan geçtiğini düşünmek büyük bir yanılgı; kadınlar dokunulmak, dinlenmek, anlaşılmak ve duygularını paylaşmak isterken, erkekler ise takdir edilmek, onaylanmak ve zaman zaman yalnız bırakılmak istiyor. Çoğu zaman baş başa mum ışığında yemek yeme, çiçek alma, iltifat etme, duyguları ifade etme, ilgi gösterme, elini tutma, koluna girme, basitce sarılarak ‘İyi misin?’ diye sorma ya da ‘Sen harikasın!’ gibi güzel bir sözle takdir etme, fotoğraf albümü hazırlama, beraber romantik bir film izleme, sevilen şarkılardan bir CD hazırlama, ilişkideki ilk’leri hatırlayıp kutlama, birlikte tango kursuna gitme gibi ufak tefek jestler romantizmi canlı tutabiliyor. Burada önemli olan günlük hayat içerisinde fazla vakit ve para harcamadan duygulara dokunabilmek. Bu nedenle ‘Kadının dişiliğini besle, erkekliğin desteklensin!’, deyişini yabana atmamak gerekiyor. Kısacası sevdiğiniz kişiyi her gün biraz daha mutlu kılabiliyorsanız, o zaten her gün sevgililer gününü kutluyor olacaktır. Bununla birlikte 14 Şubat Sevgililer Günü de sevginin somut olarak yaşanması için bir araç olarak görülmelidir.’’ dedi.
14 Şubat’larda Sadece Bir Günlüğüne Değil, Her Gün Sevgili Kalabilmek İçin:
*Hayat arkadaşınızı olduğu gibi kabullenin ve onu değiştirmeye çalışmayın.
*Koşulsuz sevin ve kabullenin. Değişim ve gelişim için karşılık beklemeden, “ben şunu değiştirdim, sen de şunu değiştir” demeden, sabırla, inançla kendinizi değiştirip geliştirmeye çalışın. Çünkü insanların karşısındaki değiştirme güçleri çok azdır, ancak kendilerini değiştirme güçleri çok fazladır.
*Yaşanan her sıkıntıda “benim payım nedir?” sorusuna odaklanın ve kendinizde hatalı bulduğunuz davranışları değiştirmeye çalışın. Yani suçlamak yerine sorumluluk alın.
*Haklı olmak yerine mutlu olmayı seçin.
Sevgi ve sağlıcakla kalın…