Sağlıklı Cinselliğin Olmadığı Evlilikler Sağlıklı Sürdürülemez!
“Neredeyse aylardır cinsel birlikteliğimiz yok. Bu, birbirimizi sevmediğimiz ya da iyi anlaşamadığımız anlamına gelmiyor. Aslında düzgün bir evliliğimiz var ama iş hayatı ve çocuklar bizi öylesine yoruyor ki baş başa kalacak fırsat bulamıyoruz, nadiren bulsak bile uyuyup, dinlenmekten başka bir şey yapamıyoruz.“ gibi yakınmaları her geçen gün daha fazla duymaya başladık. Cinsellik barındırmayan evlilik olur mu?
Sanılandan çok daha fazla sayıda çiftin cinsel sorun yaşadığını belirten TERAPİDER (Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği) Genel Başkanı Uzm. Dr. Taner CANATAR; ‘Cinsellik, günümüzde hâlâ tabu olarak görüldüğü için cinsel sorunlar çok fazla dile getirilmiyor. Ülkemizde cinsel hayatı aktif olan her on erkekten yedisi, her on kadından da sekizi hayatlarının bir döneminde cinsel işlev bozukluğu yaşıyor. Oysa sağlıklı ve mutlu bir evlilik için cinsellik vazgeçilmez bir unsurdur. Kadın ve erkeği çift yapan aradaki cinselliktir. Dokunma ve fiziksel yakınlık, insanın temel ihtiyaçlarından biridir ve bunların karşılanmadığı evliliklerde başka sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Ancak ne olursa olsun cinsel yaşam sekteye uğradı diye, evliliği bitirmek veya aldatmak kesinlikle doğru değildir. Önemli olan, cinsel ilginin neden azaldığını ortaya çıkarmak ve ortaya çıkan problemi çiftlerin birinden kaynaklanan bir sorun gibi değil de ‘bizim sorunumuz’ şeklinde algılamak ve sabırlı olmaktır.’ dedi.
Çiftlerin cinsel hazlarını canlandıramazlarsa birbirlerinden uzaklaşabileceklerini ya da kopabileceklerini ifade eden Dr. CANATAR; ‘Çiftlerde cinsel isteğin ve arzunun azalmasının; fiziksel, psikolojik, ilişki sorunları, bağlanma ve yakınlaşma korkusu, eğitim eksikliği ve cinsel mitler vb. bir çok nedeni olabilir. İlişkinin başında hissedilen tutkunun zamanla azalması nedeniyle, ilişki sıklığı da azalmaya başlar. Azalan cinsel isteğin tedavisi de ortaya çıkaran nedene göre farklılık gösterir. Böyle bir durumla karşılaşmamak ya da karşılaşılan durumdan kurtulmak için eşlerin, ilişkiyi ve arzuyu artırıcı davranışlarda bulunmalarında fayda vardır; Mutlu bir cinsel yaşamda, eşler arasında sadece onlara özgü bir dil olmalıdır. Çiftlerin her biri neyi sevip neyi sevmediğini rahatlıkla söyleyebilmeli ve anlayışla karşılanmalıdır. Çiftler birbirini kıyaslamamalı ve eleştirmemelidir. Her eş, birliktelik süresince ilişkiyi canlı tutacak söz ve davranışlarda bulunmalı, sağlıklı bir iletişim kurabilmek için çaba harcamalı, gerekiyorsa da bir uzmandan yardım alınmalıdır. Mutlu bir cinsel yaşamı istemek ve yaşamak herkesin hakkıdır. Unutmayınız ki çocuklar ayaktayken anne-baba, uyudukları zaman ise karı-koca olmayı başaramayan çiftlerin, sağlıklı ve doyumlu bir evlilik yaşantısı sürdürebilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile de sağlıksız ailelerin, sağlıksız çocuklar yetiştirmeleri kaçınılmaz olacaktır.’ dedi.